- Katılım
- 14 May 2025
- Mesajlar
- 434
- Puanları
- 187
- Yaş
- 46
Fusarium oxysporum
Bu bir mantar türüdür. Vasküler sisteme yayılır ve bunun sonucunda bitkinin solmasınave tıkanmasına neden olur. Tohumlara kadar nüfuz eder ve az gelişmişliklere sebeb olur. Mantardan etkilenen bölgeler 5-6 yıl boyunca bu mantarın etkilerini taşır ve tekrar baş göstermesi olasıdır.
Bebe ve gelişmiş fideleri etkiler. Bitkinin tepesi,yaprakları solar ve zamanla ölür. Nemli havalarda, gövdenin alt kısmında beyazımsı veya sütlü pembe bir şekilde görülebilir. Ciddi derecede etkilenen fideler kesinlikle ölür. Bitkilerde büyüme yavaşlar. Saplar eninde sonunda kahverengi bir renk alır.
Bitkilerin hastalığa direnci, toprağa eklenen mineral gübreler ile arttırılabilir. Tek başına mineral gübrelerin, özellikle asidik reaksiyona sahip olanların tek taraflı uygulanması, fusarkoz gelişiminin artmasına neden olur. Bu sayede oluşan kireçlenme ise bu hastalığın gelişimini engeller.



Botrytis cinerea (Kurşuni Küf)
Hastalığın genel özellikleri:
Botrytis cinerea Fr.(teleomorph: Botryotinia fuckeliana (de Bary) Whetzel) fungal bir etmeni her yerde ve çok yaygın olarak bulunan polifag bir fungus olup, bir çok bitkiye saldırma ve koloni oluşturma yeteneğindedir. Bitkilere gelişmesi için ideal bir beslenme yeri oluşturan yaralı kısımlardan ve dokulardan giriş yapar. Konukçu bitkileri arasında domates, marul, hıyar, biber, patlıcan, çilek gibi bitkilerdir. Konidi, miselyum ve sclerot gibi değişik formlarda bitki artıkları üzerinde ve toprakta barınır ve olumsuz koşulları özellikle sklerotlar halinde geçirmektedir. Yağmur, rüzgar ve örtü altında hava akımları yardımıyla yayılmaktadır. Hava neminin %95 ve sıcaklığın 17-23 °C olduğu havalar hastalığın gelismeşi için ideal ortamlardır.
Hastalığın Belirtileri (Semptomları):
Hastalık belirtileri yaşlı ve zararlanmış yapraklarda başlar ve hastalik belirtisi yukari yapraklara doğru ilerler. Bitki fungus tarafından istila edildiğinde, ilk önce iç yapraklar suyla ıslanmıs ya da haşlanmış bir görünüm alır, daha sonra bu alanlar yeşil ya da kahverengiye döner, sonuçta ise kahverengi ya da gri bir renge dönerek yapışkan bir yapı alır. Fungus marul baslarının iç kısmından gövde ve kök dışına doğru bir gelişme gösterir ve hastalık belirtileri dışarıdan görülmeye başlamadan önce tüm bir bitkinin çökmesine neden olmaktadır. Marul bitkileri çiçeklenmeye başlarsa, çiçekler çiçeklenme süresince ve sonradan enfekte olabilir. Fungal etmen tarafından etkilenen dokular üzerinde kurşuni ya da grimsi bir bir fungal gelişme özellikle nemli geçen havalarda ortaya çikar.
Mücadelesi
Kültürel mücadele
1. Seraların havalanmasına büyük önem verilmeli, sık dıkımden kaçınılmalıve budama yapılmalı
2. Bitkileri yaralamaktan kaçınılmalı
3. Uzun süre meyveyi ıslak tutacak muamelelerden kaçınılmalı
4. Ölü yada infekteli bitki çiçek, yaprak ve meyveler üretim alanlarından uzaklaştırılmalı
5. Dayanıklı çesitler her zaman tercih edilmelidir.
Kimyasal mücadele
Zirai Mücadele Teknik Talimatlarina göre tavsiye edilen kimyasal ilaçlar(100 Litre su için):
Captan WP 50% (250 g) Cyprodinil+Fludioxonil WG 37.5+25% (60 g)
Diethofencarb+Carbendazim SC 250+250 g/l (70 cc)
Imazalil EC 500 g/l (30 cc)
Iminoctadine Trialbesilate WP 40% (45 g)
Iprodione WP 50% (75 g)
Procymidone WP 50% (75 g)
Pyrimethanil SC 300 g/l (125 cc)
Tolyfluanid WP 50% (200 g)
Vinclozolin Smoke Stripe 19% (75 g)



Septoria Yaprak Lekesi
HASTALIK ETMENİ
Septoria lycopersici
En az iki ırkı tespit edilmiştir.
DAĞILIM
Dünya geneli
HASTALIK BELİRTİLERİ
Belirtiler ilk önce yaşlı yapraklarda küçük, koyu renkli ve sulu lezyonlar olarak ortaya çıkar. Bunlar genişleyerek, kenarları siyah ya da kahverengi ve ortaları küçük siyah fungal sporlanma yapılarıyla (piknidyumlar) dolu yaklaşık 5 mm çapında yuvarlak lezyonlar oluşturur. Gövde, sapçık ve çanaktaki lezyonlar genellikle daha uzun olur ve ortalarında piknidyumlar gelişir. Hastalık şiddetli olduğunda lezyonlar birleşerek yaprakların çökmesine ve sonunda bitkinin yapraklarını tamamen kaybetmesine neden olur.
HASTALIĞIN GELİŞME KOŞULLARI
Bu fungus, önceki ürünlerden kalıntılarda ve köpek üzümü, Solanum carolinense, tatula ve yer kirazı gibi birkaç yabancı ot türünde canlı kalabilir. Uzun süre yüksek (%100) bağıl nem ve 20-25°C {68-77°F) arası sıcaklıklar, enfeksiyon ve hastalık gelişimi için elverişlidir. Nem yüksek olduğunda piknidyumlardan çok sayıda fungal konidyum çıkar. Sonra rüzgar, yağmur ya da yağmurlama sulamadan sıçrayan sular yoluyla, işçilerin giysilerinde ve aletlerinde ya da zirai ekipmanda ve böcekler yoluyla yayılabilir.
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
İyi bir fungisit programı ile birlikte bütün bitki kalıntılarını sökmek ya da alt üst etmek ve üç yıllık bir ekim nöbeti gibi zirai uygulamalar, bu hastalıktan doğan kayıpları azaltmaya yardımcı olabilir.



Beyaz çürükler
HASTALIK ETMENİ
Sclerotinia sclerotiorum, Sclerotinia minor
DAĞILIM
Dünya geneli
HASTALIK BELİRTİLERİ
Bu fungus, yaprakları, gövdeleri, sapçıkları ve bazen meyveleri enfekte edebilir. Başlangıçta gövdede sulu lezyonlar gelişerek, daha sonra enfekteli bölgenin yumuşamasına neden olur. Tipik olarak lezyonlarda beyaz fungal bir büyüme gelişir. Dış dokularda ilerleyen yumuşak bir çürüklüğün ardından gövde içindeki yumuşak dokuda boşluk oluşur. Gövdede geniş alanlar ölerek kuru ve ten-gri renkte bir görünüm alır. Yüzeyde ve gövde içlerinde sklerot adı verilen düzensiz şekilli, siyah, çakıl gibi organlar bulunabilir ve hastalık bunlarla teşhis edilir. Enfekteli meyvelerde grimsi lezyonlar gelişir ve lezyon yüzeyinde gelişen beyaz fungal büyüme sklerotlarla hızla sulu bir çürüklüğe dönüşür.
HASTALIĞIN GELİŞME KOŞULLARI
Bu fungusun geniş bir konukçu yelpazesi vardır ve toprakta ve enfekteli bitki kalıntılarında bir sezondan diğerine sklerotlar halinde canlı kalabilir. Sklerotlar, bu hastalığın başlıca inokulum kaynağıdır. Yüksek nem, sık yağışlar, çiğ ve sis kaynaklı uzun süreli nem ve 16-21°C (61-70°F) arası ılıman sıcaklıklar hastalık gelişimi için elverişlidir.
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Toprağın fumigasyonu veya buharla sterilizasyonu ve fungisitlerin vaktinde uygulanması, bu hastalıktan kaynaklanan kayıpları azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca dezenfeksiyon, ekim nöbeti ve iyi drenaj ve havalandırma sağlamak gibi iyi zirai uygulamalar da kayıpları azaltır. Mümkünse daha önce bu hastalığı geçiren tarlalara dikim yapmayın.

Bu bir mantar türüdür. Vasküler sisteme yayılır ve bunun sonucunda bitkinin solmasınave tıkanmasına neden olur. Tohumlara kadar nüfuz eder ve az gelişmişliklere sebeb olur. Mantardan etkilenen bölgeler 5-6 yıl boyunca bu mantarın etkilerini taşır ve tekrar baş göstermesi olasıdır.
Bebe ve gelişmiş fideleri etkiler. Bitkinin tepesi,yaprakları solar ve zamanla ölür. Nemli havalarda, gövdenin alt kısmında beyazımsı veya sütlü pembe bir şekilde görülebilir. Ciddi derecede etkilenen fideler kesinlikle ölür. Bitkilerde büyüme yavaşlar. Saplar eninde sonunda kahverengi bir renk alır.
Bitkilerin hastalığa direnci, toprağa eklenen mineral gübreler ile arttırılabilir. Tek başına mineral gübrelerin, özellikle asidik reaksiyona sahip olanların tek taraflı uygulanması, fusarkoz gelişiminin artmasına neden olur. Bu sayede oluşan kireçlenme ise bu hastalığın gelişimini engeller.



Botrytis cinerea (Kurşuni Küf)
Hastalığın genel özellikleri:
Botrytis cinerea Fr.(teleomorph: Botryotinia fuckeliana (de Bary) Whetzel) fungal bir etmeni her yerde ve çok yaygın olarak bulunan polifag bir fungus olup, bir çok bitkiye saldırma ve koloni oluşturma yeteneğindedir. Bitkilere gelişmesi için ideal bir beslenme yeri oluşturan yaralı kısımlardan ve dokulardan giriş yapar. Konukçu bitkileri arasında domates, marul, hıyar, biber, patlıcan, çilek gibi bitkilerdir. Konidi, miselyum ve sclerot gibi değişik formlarda bitki artıkları üzerinde ve toprakta barınır ve olumsuz koşulları özellikle sklerotlar halinde geçirmektedir. Yağmur, rüzgar ve örtü altında hava akımları yardımıyla yayılmaktadır. Hava neminin %95 ve sıcaklığın 17-23 °C olduğu havalar hastalığın gelismeşi için ideal ortamlardır.
Hastalığın Belirtileri (Semptomları):
Hastalık belirtileri yaşlı ve zararlanmış yapraklarda başlar ve hastalik belirtisi yukari yapraklara doğru ilerler. Bitki fungus tarafından istila edildiğinde, ilk önce iç yapraklar suyla ıslanmıs ya da haşlanmış bir görünüm alır, daha sonra bu alanlar yeşil ya da kahverengiye döner, sonuçta ise kahverengi ya da gri bir renge dönerek yapışkan bir yapı alır. Fungus marul baslarının iç kısmından gövde ve kök dışına doğru bir gelişme gösterir ve hastalık belirtileri dışarıdan görülmeye başlamadan önce tüm bir bitkinin çökmesine neden olmaktadır. Marul bitkileri çiçeklenmeye başlarsa, çiçekler çiçeklenme süresince ve sonradan enfekte olabilir. Fungal etmen tarafından etkilenen dokular üzerinde kurşuni ya da grimsi bir bir fungal gelişme özellikle nemli geçen havalarda ortaya çikar.
Mücadelesi
Kültürel mücadele
1. Seraların havalanmasına büyük önem verilmeli, sık dıkımden kaçınılmalıve budama yapılmalı
2. Bitkileri yaralamaktan kaçınılmalı
3. Uzun süre meyveyi ıslak tutacak muamelelerden kaçınılmalı
4. Ölü yada infekteli bitki çiçek, yaprak ve meyveler üretim alanlarından uzaklaştırılmalı
5. Dayanıklı çesitler her zaman tercih edilmelidir.
Kimyasal mücadele
Zirai Mücadele Teknik Talimatlarina göre tavsiye edilen kimyasal ilaçlar(100 Litre su için):
Captan WP 50% (250 g) Cyprodinil+Fludioxonil WG 37.5+25% (60 g)
Diethofencarb+Carbendazim SC 250+250 g/l (70 cc)
Imazalil EC 500 g/l (30 cc)
Iminoctadine Trialbesilate WP 40% (45 g)
Iprodione WP 50% (75 g)
Procymidone WP 50% (75 g)
Pyrimethanil SC 300 g/l (125 cc)
Tolyfluanid WP 50% (200 g)
Vinclozolin Smoke Stripe 19% (75 g)



Septoria Yaprak Lekesi
HASTALIK ETMENİ
Septoria lycopersici
En az iki ırkı tespit edilmiştir.
DAĞILIM
Dünya geneli
HASTALIK BELİRTİLERİ
Belirtiler ilk önce yaşlı yapraklarda küçük, koyu renkli ve sulu lezyonlar olarak ortaya çıkar. Bunlar genişleyerek, kenarları siyah ya da kahverengi ve ortaları küçük siyah fungal sporlanma yapılarıyla (piknidyumlar) dolu yaklaşık 5 mm çapında yuvarlak lezyonlar oluşturur. Gövde, sapçık ve çanaktaki lezyonlar genellikle daha uzun olur ve ortalarında piknidyumlar gelişir. Hastalık şiddetli olduğunda lezyonlar birleşerek yaprakların çökmesine ve sonunda bitkinin yapraklarını tamamen kaybetmesine neden olur.
HASTALIĞIN GELİŞME KOŞULLARI
Bu fungus, önceki ürünlerden kalıntılarda ve köpek üzümü, Solanum carolinense, tatula ve yer kirazı gibi birkaç yabancı ot türünde canlı kalabilir. Uzun süre yüksek (%100) bağıl nem ve 20-25°C {68-77°F) arası sıcaklıklar, enfeksiyon ve hastalık gelişimi için elverişlidir. Nem yüksek olduğunda piknidyumlardan çok sayıda fungal konidyum çıkar. Sonra rüzgar, yağmur ya da yağmurlama sulamadan sıçrayan sular yoluyla, işçilerin giysilerinde ve aletlerinde ya da zirai ekipmanda ve böcekler yoluyla yayılabilir.
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
İyi bir fungisit programı ile birlikte bütün bitki kalıntılarını sökmek ya da alt üst etmek ve üç yıllık bir ekim nöbeti gibi zirai uygulamalar, bu hastalıktan doğan kayıpları azaltmaya yardımcı olabilir.



Beyaz çürükler
HASTALIK ETMENİ
Sclerotinia sclerotiorum, Sclerotinia minor
DAĞILIM
Dünya geneli
HASTALIK BELİRTİLERİ
Bu fungus, yaprakları, gövdeleri, sapçıkları ve bazen meyveleri enfekte edebilir. Başlangıçta gövdede sulu lezyonlar gelişerek, daha sonra enfekteli bölgenin yumuşamasına neden olur. Tipik olarak lezyonlarda beyaz fungal bir büyüme gelişir. Dış dokularda ilerleyen yumuşak bir çürüklüğün ardından gövde içindeki yumuşak dokuda boşluk oluşur. Gövdede geniş alanlar ölerek kuru ve ten-gri renkte bir görünüm alır. Yüzeyde ve gövde içlerinde sklerot adı verilen düzensiz şekilli, siyah, çakıl gibi organlar bulunabilir ve hastalık bunlarla teşhis edilir. Enfekteli meyvelerde grimsi lezyonlar gelişir ve lezyon yüzeyinde gelişen beyaz fungal büyüme sklerotlarla hızla sulu bir çürüklüğe dönüşür.
HASTALIĞIN GELİŞME KOŞULLARI
Bu fungusun geniş bir konukçu yelpazesi vardır ve toprakta ve enfekteli bitki kalıntılarında bir sezondan diğerine sklerotlar halinde canlı kalabilir. Sklerotlar, bu hastalığın başlıca inokulum kaynağıdır. Yüksek nem, sık yağışlar, çiğ ve sis kaynaklı uzun süreli nem ve 16-21°C (61-70°F) arası ılıman sıcaklıklar hastalık gelişimi için elverişlidir.
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Toprağın fumigasyonu veya buharla sterilizasyonu ve fungisitlerin vaktinde uygulanması, bu hastalıktan kaynaklanan kayıpları azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca dezenfeksiyon, ekim nöbeti ve iyi drenaj ve havalandırma sağlamak gibi iyi zirai uygulamalar da kayıpları azaltır. Mümkünse daha önce bu hastalığı geçiren tarlalara dikim yapmayın.
